Geri

Depremden 3.5 saat sonra bölgeyle haberleşmeyi sağlayıp, ülke gündemine gelen amatör telsizciler, 'afet ağı'nı büyütüp 30 milyon insana ulaşmak için kolları sıvadı.

GÜRKAN AKGÜNEŞ İSTANBUL - Ortak paydaları haberleşme merakı ve telsiz sevgisi olan Telsiz ve Radyo Amatörleri Cemiyeti üyeleri (TRAC), Marmara depreminin ardından kendi imkânlarıyla kurup geliştirdikleri 3 milyon dolar maliyetli haberleşme ağıyla, on binlerce insanın yardımına koştu. Şimdi bu projeyi geliştirerek 28 ile yaymaya çalışan TRAC'ın tek isteği gönüllülere eğitim verilebilecek bir bina ve anfiye kavuşmak. TRAC, Uluslararası Dünya Amatör Telsizciler Birliği'nin Türkiye üyesi olarak 1962'den beri hizmet veriyor. En önemli uğraşı da afet zamanlarında çöken iletişim ağını kurmak. Cemiyet 1995'te, afetlerde haberleşme sisteminin aksamaması için bir proje hazırlayıp valiliklere sunmuş. Sadece İstanbul Valiliği projeyi dikkate alıp bir kriz merkezi kurmuş. 17 Ağustos depreminden kısa bir süre önce İzmit limanındaki bir gemiye de cemiyet tarafından haberleşme istasyonu kurulmuş. TRAC valiliğe istasyonunun yerinde kalmasını ve orada bir kriz merkezi kurulmasını önermiş fakat bu gerçekleşmemiş. Devletin cemiyete son 10 yılda yaptığı yardım ise 3 milyar lira. 28 il haberleşecek Ülke çapında 40 şubesi ve bin 500 üyesi olan cemiyetin Karabük Şubesi kendi imkânlarıyla bir haberleşme ağı gerçekleştirmiş. Bu sayede 14 il birbirine bağlanmış. TRAC'ın üzerinde çalıştığı proje sonuçlanırsa 28 il birbiriyle kesintisiz haberleşebilecek ki bu da yaklaşık 30 milyon insanın haberleşme ağından faydalanması demek. Zaten TRAC mensuplarını en mutlu eden şey de afet anında zor durumdaki bölge insanlarıyla yetkililerin haberleşmesini sağlamak. İnsanlara yardımları dokunduğu zaman yaptıkları işin değerini daha iyi anlıyorlar. TRAC Başkanı Aziz Şasa, "Depremden üç buçuk saat sonra Kocaeli'ye ulaştım. İlk raporumu Ankara'daki Sivil Savunma'ya ilettim. Sonra Kocaeli Valiliği'nin mesajlarını Ankara'ya ulaştırdım" diye anlatıyor. Kocaeli'nin haberleşmesini sağlayanın kendisi olduğunu vurgulayan Şasa, "İçişleri ve Bayındırlık Bakanı bölge ile haberleşmeyi bizim kurduğumuz haberleşme ağıyla sağladı. Deprem bölgesinde üç gün boyunca çeşitli merkezlere kurduğumuz 16 istasyon ve 160 personel ile haberleşmeyi sağladık" diye ekliyor. 'Su ihtiyacını karşıladık' Depremi hissettikleri anda tüm şubelerinin kendilerine bağlı sivil savunma ekipleriyle harekete geçerek bölgeye yardıma geldiklerini belirten Şasa, bir ekibin, su şirketinin bulunduğu yere giderek istasyon kurduğunu ve bu ekibe verdikleri talimatlarla bölgenin su ihtiyacını koordineli bir şekilde sağladıklarını kaydediyor. 'Valiler panik halindeydi' Deprem bölgesindeki valilerin haberleşme sorunundan dolayı panik halinde olduğunu ifade eden Aziz Şasa, yaşadıkları ilginç bir olayı da şöyle anlatıyor: "Sakarya'da arkadaşımız haberleşme için direğe anten takarken, Vali tarafından durdurulmuş. Arkadaşımız Vali'ye 10 dakika içinde Ankara'yla görüşebileceklerini söylemiş. Ve gerçekten 10 dakika sonra haberleşmeyi başardılar. Vali'nin Ankara'ya ilk ilettiği sözler ise 'Burada öldük' oldu." Marmara Depremi'nden sonra İstanbul'da düzenlenen bir haberleşme konferansına Birleşmiş Milletler'den de bir yetkili katılmış. BM cemiyetin depremdeki çalışmalarını öğrenince etkilenmiş olacak ki kendilerine bir cihaz hibe etmiş. Alet sayesinde bir afet anında İstanbul ile BM arasında direkt uluslararası bağlantı kurulabilecek. Araç istasyonu Aracına kurduğu bir istasyon ile her an her yerde iletişim sağlayabildiğini de anlatan Aziz Şasa, "İstasyonu ilk kurduğum zaman sürekli trafik polislerince çevriliyordum, fakat artık polisler dahi alıştı" diyor. Ülke çapında telsize ve haberleşmeye ilgi duyan insanları, sivil savunma ile irtibatta olan kurtarma ve destek amaçlı sivil toplum örgütlerini olası bir afette haberleşme konusunda eğitmek istediklerini anlatan Şasa, "Eğitim için tek ihtiyacımız anfili bir sınıf. Eğitim programımızdan yararlanmak isteyen 200 kişiye hizmet için kira ödemeyeceğimiz bir bina, eğitim verebileceğimiz bir sınıf ve devletin kullanmadığı eskiyen haberleşme araçlarına ihtiyacımız var" diye konuşuyor.