Den/Dan : TA2MBD Ye/Ya : TEKNIK@TUR Tip/Status : B$ Tarih/Saat : 13-Ara 08:36 BID : 1A0083TA2MBD Başlık : HAVA iLETiM HATLARI R:941211/0134Z @:TA2DUZ.#DUZ.TUR.EU #:1794 [Düzce] FBB7.00i $:1A0083TA2MBD R:021211/0056Z @:TA2EY.#ESK.TUR.EU #:57591 [Eskisehir] FBB7.00i $:1A0083TA2MBD From: TA2MBD@TA2EY.#ESK.TUR.EU To : TEKNIK@TUR Hava İletim Hatları Ne Kadar Güvenli? Yıllardır yapılan araştırmalar bu sorunun cevabını manyetik alan bakımından veremiyor. Ama belki de gerçek tehlike elektrik alanından kaynaklanıyor. İki asırdır devam eden manyetik alan araştırmaları, hava iletim hatları çevresinde yaşayan çocuklarda lösemi hastalığına yakalanma riskinin neden bu kadar yüksek olduğunu hƒlƒ açıklayamıyor. Son zamanlarda yaptığım araştırmalar beni bunca zamandır manyetik alan ölçümü yapmak yerine elektrik alan ölçümü yapmamız gerektiğine inandırdı. 1979 yılında Denver, Colorado'da çocukluk kanseri üzerine yapılan epidemiolojik (epidemiyle ilgilenen tıp dalı) araştırma şaşırtıcı sonuçlar doğurdu. Araştırmanın sonucu bize hava iletim hatlarına 20 metreden daha yakın bir mesafede yaşayan çocuklarda diğerlerine oranla lösemiye yakalanma şansının üç kat daha fazla olduğunu gösterdi. Bu araştırmada hastalığa yakalananların evlerine yakın yerlerde bulunan hatların direk üzerindeki geometrisi gözönüne alındı, buna "tel kodu" adı veriliyor. Araştırmacılar bu hatlardan yaklaşık olarak ne kadar akım geçtiğini tahmin edip değişik konfigürasyonlar için bazı evlerin daha fazla manyetik alana maruz aldıklarını saptadılar. Fakat Denver'da yapılan araştırmada manyetik alanlar üzerinde detaylı ölçümler yapılmadı. Araştırma belli bir yerde tekrar devam etmek üzere sonlandırıldı. 1988'de yeniden devam edilen araştırmada evler içerisinde yapılan manyetik alan ölçümleri kanser riskinin çok yüksek olmadığını gösterdi. Fakat yine de tel kodunun evin maruz kaldığı manyetik alanla yakın ilişkisi olduğunu orijinal araştırmada olduğu gibi ortaya koydu. Yine 1991 yılında Los Angeles'de yapılan araştırma 1988'deki araştırmayla hemen hemen aynı sonucu verdi (bkz. şekil 1). Tel kodunun zayıf fakat önemli derecede lösemiyle bağlantısı olduğu görüldü ama manyetik alan ölçümleri yine hastalığın manyetik alandan ortaya çıkmış olabileceğini ıspatlayamadı. Bu araştırmalar yıllar sürecek epidemiolojik araştırmaların başlamasına yol açtı. Bu kadar araştımaya rağmen bulgular hala sonuç veremedi. Epidemiolojik araştırmalar kanserle tel kodu arasında bağlantı buluyor fakat yapılan epidemiolojik ve biyolojik araştımalarda bu kanserlere manyetik alanla yol açacak bir mekanizma bulunamıyor. Eksik Araştırmalar 1987 yılında Denver'da yapılan araştırmanın sonuçlarını okuduğum zaman ben tel kodlarıyla manyetik alan bağlantısını kabullenmedim dolayısıyla epidemiolojik araştırmalarda bir eksik olduğunu düşündüm. Hava hatları yakınında yaşamanın çocukluk kanseri riskini artıracağına kesinlikle inanmadım. 1990 yılında uzaycılık sektöründe devam eden mikrodalga AR-GE kariyerimden emekli oldum. Bundan sonra tel kodlarıyla manyetik alan dolayısıyla manyetik alanla kanser riski arasındaki bağlantıyı bulmak için kişisel çalışmalara başladım. Bana göre araştırmalara aktarılan maddi kaynaklar boşa gidiyordu. Manyetik ve elektrik alan ölçümü yapabilen cihazlara $300 verdikten sonra, yaşadığım yerde, Tampa'da ve 1979 Denver araştırmasının yapıldığı yerlerde ölçüm yapıp tel kodlarıyla manyetik alan arasındaki ilişkide kendi tezimi kanıtlamak istedim. Fakat ne yazık ki bunu başaramadım. Daha sonra 1991 araştırmalarının yürütüldüğü Santa Monica ve batı Los Angeles'i ziyaret ettim. Burada benim ölçümlerim manyetik alanın (tel kodlarının) kanser riskiyle daha da az ilişkili olduğunu gösterdi. Bu verileri toplarken batı Los Angeles'deki 66-13.2kV indirici merkezlerinin 66kV'luk hatlarla birbirlerine bağlandıklarını ve bu hatların da 13.6kV'luk hatların hemen üstünde olduğunu gördüm, her ikisi de yol boyunca ahşap direklerin üzerinden görevlerini yapıyordu. O günlerde benim için çok önemli olan tel kodunu çözmekle meşgul olduğum için 66kV'luk hatların önemini yıllarca kavrayamadım. Bunun yerine o bölgede yoğun olan trafiğin yaydığı dumanla kanser arasında bir ilişki olabileceğini düşündüm. İsveç'in şaşırtıcı Sonuçları 1992 yılında İsveç'te yapılan bir epidemiolojik araştırmanın sonuçlarını öğrendim. İsveç'te oluşturulan veritabanında 400 ve 220kV hava iletim hatlarının 300 metre yakınında yaşayan ailelerde çocukluk kanseri vakalarını seçmelerini ve her vaka için yapılan dört kontrolun sonuçlarını görmelerini sağlıyordu. Evlerde ayrıca ortalama manyetik alan ölçümleri de yapıldı. Burada manyetik alan ölçümleriyle lösemi arasındaki ilişki Denver ve Los Angeles araştımalarından daha da düşük bulundu. Fakat iletim hatlarına 50 metreden daha yakın bir mesafede yaşayan ailelerin çocuklarında lösemiye yakalanma riskinin 5 kat daha fazla olduğunu öğrendiğim zaman gerçekten de çok şaşırdım. Vaka sayısıyla kontroller bu bulguyu yok saymayı oldukça güçleştirdi: hava iletim hatları yakınında yaşamakla lösemi arasında bir ilişki olduğu kesindi, en azından İsveç'te. Tel kodlarıyla manyetik alan arasındaki ilişki hakkında yaptığım araştırmada ikisi arasında pek fazla ilişki olmadığını keşfetmem, onu tamamen ekarte etmem çok bariz bir soruyu sormamı engelledi, aynı soruyu bir çok araştırmacı da atlamış görünüyor. Tel kodu, ya da İsveç raştırmasında bulunan iletim hatlarından uzaklık, bize başka bir şeyin ölçüsünü veriyor olabilir miydi? İsveç'lilerin bulduğu manyetik alan - hattan uzaklık grafiklerini inceledim ve aklıma Florida'da 230kV'luk hatlar için kaydettiğim veriler geldi. (tm)vreka! Cevap, en azından benim için, belliydi. Elektrik alan da manyetik alan gibi uzaklıkla azalıyor. Ne bu araştırma ne de bundan önceki epidemiolojik araştırmalar evlerin çevresinde oluşan elektrik alana dikkat etmemişlerdi. Denver'a geri döndüm ve üç gün boyunca manyetik ve elektrik alan ölçümleri yaptım. Daha önce olduğu gibi tel kodlarıyla manyetik alan arasında çok zayıf bir ilişki buldum, en azından Denver için, fakat tel kodlarıyla evlerin çevrelerinde oluşan elektrik alan arasında yabana atılamayacak derecede bir ilişki buldum. Bundan dolayı elektrik alanıyla kanser arasında bir bağlantı olabileceğini düşündüm. Bundan sonra manyetik ve elektrik alanların iletim telleri altında duran bir insanda yol açtığı akım yoğunluklarını inceledim. Kapasitif etkiden dolayı insan vücudu tellerde dolaşan akımı kendi vücudu üzerinden toprağa aktarıyor. Faraday kanunundan manyetik alan dolayısıyla insan vücudunda kapalı yollarda (kafa, insan gövdesi vs.) endüklenen elektrik alanını bulmaya çalıştım. Denver'daki 13.2kV'luk iletim hatları için ayak bileklerinde elektrik alan tarafından oluşturulan akım yoğunluğunun manyetik alan tarafından oluşturulandan 2-10 kat (uzaklığa bağlı) daha fazla olduğunu keşfettim. (tm)lçümlerime dayanarak, araştırmacıların aradığı cevabı bulduğuma inanıyorum. Yine ölçümlerime dayanarak elektrik alanının zirve değerinin büyük bir ihtimalle manyetik alan değerine göre lösemiyle 10-20 kat daha fazla ilişkili olacaktır. Manyetik alanın hiç etkisi olmadığını söyleyemeyiz, fakat yapılan ölçümler onları kanserle çok yakın bir ilişki içerisine sokmadı. Elektrik alan ölçümlerinin azlığından da bilimsel olarak kanserin elektrik alandan kaynaklandığını söyleyemiyoruz. Ama iletim hatları çevresinde çok sayıda kanser vakasının oluşması bizi düşündürüyor. Nerede Yürüdüğünüze Dikkat Edin Bu bulgular ve başka kanıtlardan, ayrıca İsveç'deki bulgulardan dolayı, şahsen torunlarımın okula girmek için 1kV/m'den daha büyük bir elektrik alana maruz kalmalarına şiddetle karşı çıkarım. Bu durum ülke çapında da görülüyor, özellikle şehrin varoşlarında eski 115-230kV'luk hatların olduğu yerlerde. Bundan böyle 3kV/m'den daha yüksek değer alacak elektrik alanlarını ölçerken koruyucu elbise giymeyi düşünüyorum. Sizlere de dikkatli olmanızı öneriyorum, özellikle alış-veriş için gittiğiniz mağazalarda iletim hatları çevresine arabalarınızı park edecekseniz. Yazar Hakkında J. Robert Ashley (LF) Kansas ve Colorado Üniversitelerinde kariyerinin yarısını elektrik mühendisliği dersleri vermekle geçirdi. Endüstrideki çalışmaları elektromanyetik teorisi kullanarak iletim hattı güvenliği konusunda AR-GE'den ibaretti. Amerika'daki son beş makalesi güç sistemlerini geliştirmekle ilgilidir. Kaynak: IEEE Spectrum Dergisi Temmuz 2000 sayısı J. Robert Ashley Çeviren ve Derleyen: Salim İsmail s.ismail@ieee.org