(TRAC web sitesinden alınmıştır)

T R A C

Telsiz ve Radyo Amatörleri Cemiyeti

Bu tanıtımımızın amacı size radyo amatörlüğünün en önemli birkaç öğesini anlatmaktır. Umarız ki bu, bir üyesi olmayı planladığınız dünyanın en geniş dostluk çemberinin temeli olan bu güzel hobiyi sizlere tanıtmakta ilk adım olma görevini yerine getirebilsin.

----RADYO AMATÖRLÜĞÜ NEDİR?-----

Hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin sadece kişisel istek ve çaba ile radyo ve haberleşme tekniği alanında kişinin kendisini yetiştirmeye yönelik olarak, ulusal ve uluslararası yönetmeliklere bağlı kalmak şartıyla gösterdiği etkinliklerin tümüne birden RADYO AMATÖRLÜĞÜ veya AMATÖR TELSİZCİLİK, bu etkinlikleri yürütmeye uygun olduğunun belirlenmesi sonucunda kendilerine amatör telsizcilik belgesi verilmiş olan kişilere de RADYO AMATÖRÜ veya AMATÖR TELSİZCİ denir.

Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere bizim hobimiz, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de lisans alınarak yürütülmesi mümkün olan bir uğraşı alanını kapsamaktadır. Bu yüzden;

a) Amatör telsizcilik belgesi sahibi olmayan kişilere radyo amatörü denmez.

b) Radyo amatörü olmayan kişilerin yaptıkları hiçbir telsiz haberleşmesi amatör telsizcilik çerçevesine girmez.

 

Amatör telsizcilik sınavları her yıl iki defa olmak üzere Telsiz Genel Müdürlüğü (TGM) tarafından düzenlenir. Sınav konuları şunlardır:

a) Teknik konular, ki bu temel elektronik ve yüksek frekans elektroniği olarak ikiye ayrılabilir.

b) İşletme: Uluslararası telsiz haberleşmesinde kullanılan kod ve kısaltmalar, uluslararası saat ve genel coğrafya bilgisi,

c) Kanun ve yönetmelikle ilgili hususlar,

d) Uygulamalı mors alma ve gönderme sınavı.

Bu konularda yönetmeliklerle belirlenen kriterlere göre başarılı olan kişilere sınav sonucunda Amatör Telsizcilik Belgesi verilir. A ve B sınıfı amatör telsizcilik belgeleri sahibine bir amatör telsiz istasyonu kurma ve çalıştırma, amatör bantlarda cihaz imal ve bu alanda araştırma yapma yetkilerini verir.

-----RADYO AMATÖRLERİNİN UĞRAŞI ALANLARI NELERDİR ?-----

Radyo amatörleri elektronik ve yüksek frekans alanında araştırma geliştirme ve kendi kullanımları için cihaz imali yanında kendi yarattıkları bu imkanlarla dünya çapında haberleşme yapmaktadırlar.Amatörlerin araştırmalarıyla ortaya çıkmış olan birçok teknolojiyi günlük hayatımızda kullanmaktayız. Gerçekten de, tarih boyunca elektronik ve bilhassa haberleşme alanında birçok yeni tekniği bulan ve ilk kullananlar radyo amatörleri olmuşlardır. Bu gerçeği amatörlerin araştırıcı ruhunda aramak gerekir. Çünkü radyo amatörlüğü gibi sonsuz boyutlara sahip bir hobide kişi devamlı olarak kendisine yeni ufuklar yaratma çabasındadır. Asla elindekiyle yetinmeyerek onu daha da geliştirip mükemmel hale sokmak ister. İsterseniz bu anlattıklarımıza birkaç örnek verelim: İşte en basiti... Birkaç wattlık bir verici ve bir maniple ile dünya çapında iletişim... Veya bir daktilo büyüklüğünde bir cihazla dünya çapında telsiz haberleşmesi...

İşte bir bilgisayar eki ile teleks veya SSTV-yani yavaş taramalı televizyon. Bunlar size pek basit geldi ise uydu haberleşmesi sizin branşınız olabilir. Unutmayınız ki bu uyduları tasarlayan başkaları değildir. Bugüne kadar yörüngeye oturtulmuş bulunan amatör uyduların sayısı 22'dir ve başkaları da halihazırda yapılmaktadır. Sanırız radyo amatörlüğünün teknik yönünü biraz aydınlattık. Gelelim bir de hobimizin sosyal ve insancıl yönlerine...

Amatör telsizcilikte ülke, toplum, sosyal ve ekonomik durum farklılıkları ortadan kalkmıştır. Tüm ülkelerdeki,tüm dünyadaki radyo amatörleri dosttur. Öğrenci, ev hanımı, bilim adamı, iş adamı, işçi, memur veya politikacı hatta kral... Bu ünvanlar radyo amatörleri için pek birşey ifade etmez. Tüm amatörler kardeştir. Karşılıklı ziyaretler yapılır ve herkes başka bir ülkeden gelen bir old man'i (OM) veya YL (young lady)'yi ağırlamaktan şeref duyar. Amerika'dan, Fransa'dan İtalya'dan, Almanya'dan, Çin 'den, Japonya'dan... Kısacası misafirin hangi kıtadan geldiği ve ne dil konuştuğu hiç önemli değildir. Çünkü ortak dil radyo amatörlüğüdür. Bu arada radyo amatörlüğünün hanımlar tarafından da çok sevilerek ve yaygın olarak ilgilenilen bir uğraşı alanı olduğunu belirtirken kendilerine özgü YL-netlerinin (çevrim) ve diplomalarının olduğunu da söylemek gerekir.

Bu konu başlığını bitirmeden önce, ülkelerinin en yüksek mevkilerinde bulunan ve dünya çapında bir kaç radyo amatörünü de sıralamadan geçmeyeceğiz:

Ürdün Kralı Hüseyin.................. ..................................... . ........JY1

İspanya Kralı Juan Carlos. ......................................................... .EA0JC

İtalya Cumhurbaşkanı Francessco Cossiga................... .........I0FCG

Hindistan Başbakanı Rajiv Gandhi...............................................VU2RG

ve Eşi....................... ...................................................................VU2SON

 

------ÜLKELER VE DİPLOMALAR------

İstasyonunu açan bir radyo amatörü, o andaki yayılım şartlarını incelemek ve yeni radyo amatörleriyle tanışmak amacıyla genel çağrı yapar. İster mors, ister ses haberleşmesi ya da yukarıda kısaca değindi§imiz daha (özel) şekillerde olsun, genel çağrının radyo amatörlüğünde kendisine has bir yeri vardır, CQ çağrısına bu özel kişiliği kazandıran unsur belki de cevabın nereden geleceğinin önceden belli olmayışıdır. Genel çağrıya dünyanın herhangi bir köşesinden bir amatör telsizci cevap verebilir.

İyi bir radyo amatörü, genel çağrısını yaptıktan sonra frekansı dikkatlice dinler ve kendisini çağıran istasyonun çağrı işaretini önündeki istasyon işletme defterine saatle birlikte kaydeder.

İyi bir amatör telsizci kendisini çağıran operatörü sıcak, samimi ve yapmacıksız bir ifadeyle selamladıktan sonra onu nasıl duydu§unu belirten standart rapor verir. Daha sonra kendi ismini, bulunduğu yeri ve kullandığı cihazların özelliklerini söyler. İyi bir amatör telsizci uzun konuşmaz, söylediklerini kısa ve rahat anlaşılır şekilde ifade etmeye özen gösterir ve sık sık karşısındakine söz hakkı tanır. Radyo amatörlüğüne senelerden beri mal olmuş bu standart tanışmadan sonra operatörlerin isteği ve birbirlerini nasıl duydukları göz önüne alınarak muhtelif konularda sohbete girilebilir veya iyi dilekler ve selamlar gönderildikten sonra haberleşme bitirilir. Bu şekilde bir radyo amatörü çeşitli ülkelerdeki amatörlerle telsiz haberleşmesi (QSO) yapmış olur. Yapılan her QSO'yu belgelemek amacıyla radyo amatörleri birbirlerine kendi istasyonlarını temsil eden QSL kartlarından doldurup gönderirler. Böylece her kurulan telsiz bağlantısı teyid edilmiş olur, hemde o günün bir anısı amatör telsizcinin arşivinde kalır.

Her radyo amatörü mümkün olduğu kadar uzak (DX) ve çok sayıda ülke ile haberleşme yapmaya çalışır. Çünkü listesine kattığı her yeni ülke ve gelen her QSL kartı, onu çeşitli diploma ve sertifikalar almaya bir adım daha yaklaştırır. çeşitli ülkelerin radyo amatörleri cemiyetlerinin ihdas ettiği ve her birini almaya hak kazanmak için çeşitli ülke ve/veya kıtaların çalışılması gerekli olan çok sayıda diploma vardır. Bunlardan en tanınmış olan kuşkusuz DXCC'dir. DXCC almaya hak kazanmak için bir amatör band ve bir modda (örneğin sadece mors) 100 ülke ile telsiz haberleşmesi yapmış olmak gerekmektedir. Bunun 5 bantta olan daha yüksek bir şekli de vardır ki 5 band DXCC denir ve sahip olan radyo amatörleri için dünya çapında bir derece ve onur vesilesi oluşturur.

Uzak ülkelerle haberleşme yapmak,yani radyo amatörlüğü dilinde (DX çalışmak) pek çok amatörün kalbinde yatarsa da, bazı amatörler de vardır ki çalıştıkları ülkenin yakın veya uzak olmasına, kendileri için yeni bir ülke olup olmamasına pek o kadar önem vermezler. Onlar için önemli olan karşılarındaki amatörü yakından tanımak ve samimi dostluklar kurmaktır. Bunların bir tek amatör telsizci ile saatlerce konuşmalarına tanık olabilirsiniz. Konudan konuya geçilir laf lafı açar. Her ikisi de karşılıklı sohbetin tadına varırlar. Soğuk bir kış günü sıcacık kahvesini yudumlayıp, binlerce kilometre ötedeki, belki başka bir iklim kuşağında buz gibi bir içeceğin tadına varan bir old man ile sohbet eden bir amatör sanırız ki hobimizin ne kadar üniversal ve çok yönlü olduğunun en güzel kanıtıdır. Öyle veya böyle, amaç her zaman amatörlük ruhunu canlı tutmak olmalıdır. Haberleşme ve centilmenlik kurallarına uyan ve diğer amatörlerin haklarına saygı gösterip onlara elinden geldiği kadar yardımcı olan bir radyo amatörü bizce yaptığı faaliyetin hakkını en iyi şekilde vermiş olmaktadır. Başta söylediğimiz gibi önemli olan ne şekilde olursa olsun telsiz kullanmak değildir. Amacı bu olanların radyo amatörlüğü gibi çok çalışma ve yerine göre büyük fedakarlıklar isteyen bir hobiyi seçmeleri için hiçbir sebep yoktur. Bu adeta denizin rengini görmek uğruna okyanusa açılmak gibi bir şey olacaktır. Kanımızca radyo amatörlüğünde telsiz kullanmak bir amaç değil, bu güzel hobinin bize açtığı ufukları keşfetmek için bir araç olmalıdır.

Kurallara uyulmadan yapılan bir telsiz haberleşmesi, kimseye bile zevk vermediği gibi aynı frekans bandını kullanmak zorunda olan diğer kullanıcılar için bir ıstırap kaynağı olacağı hiçbir zaman gözden uzak tutulmamalıdır.

 

-----RADYO AMATÖRLERİNİN İNSANLIĞA SAĞLADIKLARI------

Daha önce de söylediğimiz gibi, radyo amatörlüğünün en önemli yönlerinden biri araştırmaya açık olmasıdır. Tarih boyunca radyo amatörlerinin haberleşme alanında pek çok yeni teknolojinin kaşifi olduklarını daha önce de belirtmiştik. Telsiz haberleşmesinin ilk yıllarında bu gerçek çok daha belirgin olmuştur. O yıllarda birçok kişi yeni ortaya çıkan bu iletişim şekline kuşkuyla bakmaktaydı. Bir görüşe göre radyo dalgalarıyla sadece sınırlı uzaklıklar aşılabilirdi. Bu dönemlerde amatörlerin kısa ve çok kısa frekans bantlarında yaptıkları denemeler, ticari kullanıcılar tarafından pek çok kereler bıyık altından hafif bir gülme ile izlenmiştir. Onlara göre kısa ve çok kısa frekans bantlarında haberleşme yapmak imkansızdı. Bu ve bunun gibi imkansız olarak nitelenen pek çok şey zaman geldi mümkün oldu ve bu hep böyle devam edecek. Birkaç örnek vermek gerekirse SSB'yi alalım: SSB yani tek yan bant modülasyon şekli ilk olarak amatörler tarafından kullanılmaya başlanmış ve daha sonra elde olan gücü ekonomik şekilde kullanması ve frekans spekturumunda daha az yer tutması gibi nedenlerden dolayı kısa dalga haberleşmesinin yegane modülasyon şekli olmuştur. Uzun vadede radyo yayınlarının dahi SSB'ye çevrilmesine dair planlar bulunmaktadır. Diğer bir örneği ise günümüzde bilhassa

deniz trafiğinde yaygın olarak yararlanılan uydu yardımıyla yön tayini ve otomatik seyir sistemlerinin temel taşlarını radyo amatörleri OSCAR 7 amatör uydusu üzerinden 1975 yılında yaptıkları denemelerle koymuşlardır. Bu örneklere yenileri eklenebilir, ama sanırız bu birkaç örnek dahi radyo amatörlerinin insanlığa kazandırdıkları

teknolojik yenilikler hakkında bir fikir verebilmektedir. Buraya kadar söylediklerimizden de anlaşılacağı gibi amatör telsizciler normal şartlar altında sadece kendi statülerindeki istasyonlarla, yani sadece amatör telsiz istasyonlarıyla haberleşme yapabilirler. Fakat bu kural, doğal afet ve diğer olağanüstü durumlarda

bozulabilir. Bu gibi durumlarda amatör telsiz istasyonları kendi statülerindeki istasyonlardan başka afet hizmetlerinde kullanılan devlete ait diğer istasyonlarla da gerektiğinde haberleşme yapabilirler. Gerçektende, deprem, sel, büyük yangınlar gibi doğal afetlerde mevcut normal haberleşme ağının faaliyeti aksayabilir. Bunun günümüze en yakın örnekleri 1985 yılındaki Meksika depremi, 1992 senesindeki Erzincan depremi ve 1995'teki Dinar Depremidir. Her üç depremde de haberleşme olanağı büyük ölçüde aksadığından, iletişim radyo amatörleri

sayesinde sağlanmıştır. Erzincan depremi ve Dinar depreminin ilk günlerinde 24 saat faaliyet gösteren istasyonlarımız dünya ile iletişimi geniş ölçüde kurarak yurt dışından gönderilen yardım ekiplerinin kısa zamanda gelmesini sağlamış ve kamu kurumlarına destek vermişlerdir. Erzincan depremi ve Dinar depremi hafızalarda halen tazeyken 1999 Marmara ve Düzce Depremlerinde de gerek ilk haberlerin verilmesi, gerekse Kriz Masaları arasındaki haberleşmeler, Radyo Amatörleri tarafından yürütülmüştür. Amatörler geçmişte de büyük Meksika depremini yaşamışlardır. Bu deprem sırasında geniş alanlarda haberleşme büyük ölçüde durmuş ve insanlar en yakın akrabalarının dahi hayatta olup olmadıklarına ilişkin haber alamaz olmuşlardır. Olay bununla da kalmamış, ülkenin, dünya ile haberleşme bağlantıları kesildiği için tüm dünyadaki haber ve yayın kuruluşları çaresiz ve olaylar hakkında bilgi veremez durumda kalmışlardır. İşte bu anda amatör telsizciler devreye girmiş ve acil durum haberleşmesini başlatarak hem yakınlarının hayatından endişe duyan insanların yüreğine su serpmiş, hem de ülkedeki durumu ellerinden

geldiği kadarıyla tüm dünyaya duyurmuşlardır. Olayın geçtiği günlerde amatör telsizcilerin istasyonları gazete muhabirleri ve televizyoncularla dolup taşmıştır. Sağladıkları yardımlarla birçok kişinin hayatını kurtaran radyo amatörleri de bu gerçek tatbikatta eksiklerini daha iyi farketmişler, bir daha böyle bir olayda etkin haberleşme sağlamak için donanımlarını geliştirmeye çalışmışlardır. Meksika depremi örneğini burada verişimizin nedeni

yakın geçmişte olması ve herkesçe kolaylıkla hatırlanmasıdır. Yoksa geçmişe gidildikçe radyo amatörlerinin ne denli çok kereler bu şekilde insan hayatı kurtardıkları veya haberleşmenin idamesini sağladıkları görülecektir. Acil durum haberleşmesinin radyo amatörleri tarafından nasıl bu kadar başarılı bir şekilde yürütülebildiği sanırız şu şekilde cevaplandırılabilir:

Bir radyo amatörü, en basit teknik donanımla dünya çapında haberleşme yapan kişidir. Bu sebeple doğal afetlerin yarattığı tahribattan en az etkilenir. Yıkılan her antenin yerine çekilecek bir parça tel, çalışmayan elektrik santrallerinin yerini tutacak yedekte bir akü ve başı sıkıştığında birkaç saat içinde çalıştırılabilecek ufak bir vericinin malzemesi her amatör telsizcinin kilerinde bulunan şeylerdir. Bunun yanı sıra Türk radyo amatörlerinin acil durum haberleşmesinde ne denli önemli rol oynadıklarına ve kamu haberleşmesine yapabilecekleri desteğin değeri ayrıca TRAC'ın Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ile girdiği işbirliği, bu işbirliğin sonucunda katıldığı tatbikatlar, Körfez krizi sırasında oluşturulan yurt çapındaki haberleşme çevrimi,

Erzincan, Dinar, Adana, Gölcük depremleri sırasında oluşturulan gönüllü Acil ve Afet Haberleşme timi ile talep edildiği anda etkin bir haberleşme ağının hazırda olması bir yana, birkaç kez kritik haberleşme hizmeti de sağlanarak kamuoyu nezdinde büyük beğeni ve takdir kazanılmıştır. Yurdumuzda çok taze bir geçmişe sahip olan radyo amatörlüğü böylece çok geniş ve saygın bir tanıtım ve desteğe sahip olmuştur. Sizlere ana hatlarıyla tanıtabildiğimizi umduğumuz radyo amatörlüğü ile ilgilenmeniz bizi mutlu edecektir.

Hepinizi birer radyo amatörü olarak görmek isteriz.

Saygılarımızla

 

TRAC